“`html

Gazetecilere Yönelik Gözaltı Uygulamalarına Tepkiler Büyüyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun Bilirkişi S.B. hakkında yaptığı açıklamalar sonrası Halk TV ve çalışan gazetecileri hedef alan hukuki işlemler gündeme geldi. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, tutuklanarak gözaltına alındı.

Bu durum, siyasiler, meslek örgütleri, gazeteciler ve Türkiye’deki basın özgürlüğünü destekleyen vatandaşlar arasında geniş bir tepki aldı.

Bugün, tutuklu gazetecilere destek veren yazarlar da görüşlerini kamuoyu ile paylaştı. İşte bazı önemli görüşler:

Ceren Sözeri/Evrensel

“Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker, salı akşamı gözaltına alındı. Gözaltı sebebi ise, İmamoğlu’nun kendisini işaret ettiği davalarda aynı bilirkişinin sürekli atanmasına dair haberler yapmalarının yanı sıra, bilirkişiyi aramaları ve ‘Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması’ gibi suçlamalarla karşılaşmalarıdır. Bilirkişinin, Yeni Şafak gazetesine röportaj vermesi dikkat çekiyor; diğer medya kuruluşları ile konuşmaya hakkı yok mu? Üstelik, sorularına kısmen açık cevaplar vermiş ve iddiaları reddetmiştir. Somut bir suçlama olmaksızın gazetecilerin ani şekilde gözaltına alınmaları kabul edilemez. Türkiye’de gazetecilik yapmak, artık kamu yararına hizmet etmeyerle eş değer mi oldu?”

Nazım Alpman/BirGün

“İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisine yönelik CHP’ye karşı yürütülen bir ‘operasyon’ sürecini açıklayan bir basın toplantısı düzenledi. Gözaltına alınan gazeteciler, Halk TV çalışanları arasında yer alıyor. Bu süreçte Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve Program Müdürü Kürşat Oğuz, polis tarafından ifadeye götürüldü. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerin gözaltına alınmasının mesleki faaliyetleriyle bir ilgisi olmadığını belirtse de, eleştiriler dinlenmeye mahkum bırakılıyor. Gazetecilerin halkın haber alma hakkına saygı göstermesi gerektiğini biliyoruz. Ancak ülkemizde basın özgürlüğü tehlikeye girmiş durumda.”

Barış Terkoğlu/Cumhuriyet

“Adalet, üzerimizde bir baskı gibi değil, mücadele ile kazanılır. Son iki gündür, beş gazeteci arkadaşımıza uygulanan haksızlığa karşı adliyelerde toplandık. Arkadaşlarımızı korumak için buradayız ve şu an adaletin sağlanması için mücadele veriyoruz. Bir süreliğine sessiz kalmayı tercih ediyoruz, ama bu tavırımızın kalıcı olmayacağına inanıyoruz.”

Mustafa Karaalioglu/Karar

“Her biri kendi alanında tanınan başarılı gazetecilerin böyle bir muameleye maruz kalması kabul edilemez. Yapılan uygulamalar, demokrasi ve hukukun temel ilkeleriyle örtüşmüyor. Gazetecilerin mesleki çabalarını suç olarak değerlendirmek, Türkiye’nin basın özgürlüğü düzeyinin ne kadar geriye gittiğinin bir göstergesi.”

Akif Beki/Karar

“Barış Pehlivan, Halk TV’den gözaltına alınıyor. Gözaltına alınma şekli ise son derece sorunlu; gazetecilerin kaçak suçlular gibi yakalanması, durumun ciddiyetini gösteriyor. Gözaltı bahanesi, gazetecilerin profesyonel görevlerini yerine getirmesidir. Halk TV’ye uygulanan bu baskılar, basın özgürlüğünü tehdit eden bir politikanın parçasıdır.”

Leyla Alp/T24

“İnsanların konfor alanlarından çıkmak istememelerini eleştirmek yerinde olabilir fakat başkalarını sorgulamak ya da eleştirmek, bir ölçüde edepsizlik olarak değerlendirilebilir. Gazetecilerin gözaltına alınması ve buna dayanarak eleştiri getirmeleri, medyada ciddi bir çürümenin belirtisi.”

Deniz Zeyrek/Nefes

“Bu tür gelişmeleri normal bir hukuk devletinde izah etmek neredeyse imkansız. Fikrî özgürlüğe, gazeteciliğe ve dolayısıyla demokrasimize büyük bir darbe indirilmekte. İktidarin hukuk gücünü kötüye kullanarak yaratmış olduğu bu şov karşısında toplumun sessiz kalması kabul edilemez.”

Ümit Zileli/Nefes

“Son olarak, alışılmadık bir durumu belirtmek istiyorum; Fatih Portakal’ın kendi gazetesinde Barış Pehlivan hakkında yaptığı yorumlar trajik. Gazetecilik etiğinden bahsetmesi oldukça ironik, zira kendisi de bu çürümüşlüğün parçası olmaktan çıkarak eleştirilerin hedefi olmuştur.”

“`