Yusuf Kartal, geçirdiÄŸi talihsiz bir kaza sonrası yoÄŸun bakıma kaldırıldı. YoÄŸun bakım ünitesinde 8 gün tedavi altında tutulan genç hasta 5’inci gün solunum cihazına baÄŸlandı. Ardından boÄŸazından trakeostomi iÅŸlemi yapıldı ve solunum desteÄŸi tedavisi bu ÅŸekilde devam etti. YoÄŸun bakımdan taburcu edilen Yusuf Kartal, önce eskisi gibi rahat konuÅŸamaz ve sesini duyuramaz hale geldi, daha sonra da sesini tamamen kaybetti. YaÅŸadığı bu problem nedeniyle hem günlük hayatında zorluklar yaÅŸayan hem de genç bir üniversite öğrencisiyken sosyalleÅŸemeyen Kartal, psikolojik olarak da zor günler geçirdi. GerçekleÅŸtirilen tedavilerden sonuç alamayan Kartal, soluÄŸu İstanbul’da aldı.
6 SANTİMLİK ALAN TAMAMEN TIKALIYDI
Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sina Ercan, tarafından gerçekleştirilen muayene sonrası nefes borusunun 6 santimlik kısmının tamamen tıkalı olduğu tespit edildi. Detaylı bir değerlendirmeden sonra hastanın cerrahi tedavi şansının olabileceğine karar verildi. Nefes borusunun hasar görerek tamamen tıkanmış olan bu 6 santimetrelik bölümü ileri cerrahi yöntemlerle çıkartılarak normal nefes borusunu kalan sağlam uçları tekrar bir yere getirilmek sureti ile operasyon başarılı bir şekilde tamamlandı. Genç adam, aylar sonra boğazındaki delik ve trakeostomi ile yaşamaktan kurtuldu ve tekrar sesini duymaya ve rahatlıkla konuşmaya başladı.

“BUNDAN SONRA SESİN KISIK KALACAK DEDİLER”
Konuşmada yaşadığı zorluğun ve sesini duyuramamasının kendisini psikolojik olarak derinden etkilediğini ifade eden Yusuf Kartal, zorlu süreci şu sözlerle ifade etti:
23 yaşındayım ve hayatımın bir anda tersine döndüğünü düşündüm. Çok sosyal bir insandım. ArkadaÅŸlarımla vakit geçirmeyi çok severdim. Ama konuÅŸamaz oldum. ArkadaÅŸlarımla konuÅŸamıyordum. Evde ailemle sohbet edemiyordum. İhtiyacım olduÄŸunda evde yanıma birini bile çağıramıyordum. KonuÅŸamamak bana çok zorlu bir dönem yaÅŸattı. Bu durum psikolojik olarak beni çok yıprattı. Ankara’da tedavi için baÅŸvurduÄŸumuz hekimlerin birçoÄŸu, bundan sonra sesim olmadan yaÅŸayacağımı söyledi. Uygulanan tedavilerin hiçbiri çare olmadı. AraÅŸtırmalarımız sonucunda Prof. Dr. Sina Ercan’a ulaÅŸtık. Ameliyat sonrası sesimi çok garipsedim, sesimi unutmuÅŸum. Åžu an kendimi çok iyi hissediyorum. ArkadaÅŸlarımla tıpkı eskisi gibi rahatlıkla konuÅŸabiliyorum.”

“SES TELLERİ FONKSİYONLARINDA HİÇBİR KOMPLİKASYON OLUÅžMADI”
Yusuf’u tekrardan eski sesine kavuÅŸturan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sina Ercan, gerçekleÅŸtirilen operasyon hakkında, “Yusuf ile görüştüğümüzde nefes borusunun yukarıdaki bölümü neredeyse tamamen tıkalıydı. Tıkalı olan alanın altındaki baÅŸta saÄŸlam olan nefes borusunda da bir trakeostomi kanülü ve bunun yol açtığı hasarlı bölge vardı. Yusuf konuÅŸamıyor ve trakeostomiden nefes alıp veriyordu. Bu durumda yaÅŸam kalitesi negatif ölçüde etkileniyordu. Onu bu durumdan kurtarmak için detaylı incelemelerimizi yaptık. Yusuf’un genel durumunu, uzun boylu oluÅŸunu göz önünde tutarak, nefes borusunun bulunduÄŸu yeri detaylı deÄŸerlendirdik. Ameliyatını çok özel ileri tekniklerle gerçekleÅŸtirdik. BaÅŸarılı bir operasyon sonrasında da 6 santimetre uzunluktaki tam tıkalı ve hasar görmüş bölümü çıkartıp, normal nefes borusunu uç uca getirerek operasyonu tamamladık. Risk altında olan ses tellerinin de fonksiyonlarında hiçbir komplikasyon oluÅŸmadan tedavisini sonuçlandırdık” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
HANGİ DURUMLARDA İHTİYAÇ HALİNE GELİYOR?

Bu durumda olan hastaların bir bölümünün ne yazık ki tekrar eski günlerine kavuÅŸamadığını ifade eden Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Sina Ercan, “Bazen hiçbir gerekçe yokken gerekli tedavi imkanı ile buluÅŸamamalarından dolayı hastalar yaÅŸam boyu trakeostomi ile hayatlarını devam ettirmek durumunda kalabiliyor. Bu durum ciddi bir yaÅŸam kalitesi ve iletiÅŸim problemi oluÅŸturuyor. Hastaları psikolojik olarak etkileyebiliyor. Yıllar geçtikçe, trakeostomiye baÄŸlı ve bazıları hayati risk oluÅŸturabilen komplikasyonlar da ortaya çıkabiliyor. Solunum aletinde 10-15 günü geçen hastada, halen solunum desteÄŸine ihtiyaç duyuluyorsa o hastaya trakeostomi açmak doÄŸru ve yapılması gereken standart bir yaklaşım. Ancak hastaların bir bölümünde ne yazık ki komplikasyonlar geliÅŸebiliyor. Nefes borusu trakeostomiyi çıkarmaya müsaade etmeyecek kadar daralıp hasar görebiliyor. Bunlara dikkat etmek ve hastanın bu problemlerinin tedavisi için en yüksek ÅŸansın zamanında ve doÄŸru olarak yapılacak ilk giriÅŸimde olduÄŸunu akılda tutmak gerekiyor” uyarısında bulundu.

DHA
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ