CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın açıklamalarından satır baÅŸları şöyle;
Koronavirüs salgını izleri kolay silinmeyecek derin acılar bıraktı. Salgın tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlattı. Hiçbir ayrım yapmadan 156 ülkeye, 11 uluslararası kuruluşa tıbbi destek sağladık. 100 bin vatandaşımızı ülkemize getirirken, 38 bin yabancıyı da destek vermek suretiyle ülkelerine gönderdik. Tüm bunları insanlık ailesine karşı kendimizi mesul hissettiğimiz için yaptık. Yardım faaliyetlerimizi bundan sonra da devam ettireceğiz.
Aşı çalışmalarında elde edilen başarılar umudumuzu artırıyor. Aşıyı vatandaşlarımıza gönüllülük esasına dayalı olarak uygulamaya yakında başlıyoruz. İnsan deneyi aşamasındaki yerli aşılarımızı, gerekli onayların ardından milletimizle birlikte tüm insanlığa sunacağız.
Geçtiğimiz yıl çoğu suni olarak üretilen birçok sorunla uğraşmak zorunda kaldık. Stratejik körlük olarak nitelediğimiz tavrın en somut göstergesi Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesidir. Türkiye 2 konuda da ciddi haksızlıklara maruz kaldı.
Altını çizerek belirtmek isterim ki; Türkiye, Akdeniz’de gerilimden deÄŸil barıştan, iÅŸ birliÄŸinden, hakkaniyetten yanadır. Yunanistan’ı gerginliÄŸi artıracak faaliyetlerden vazgeçmeye davet ediyoruz. 25 Ocak’ta baÅŸlayacak istikÅŸafi görüşmeler inÅŸallah yeni bir dönem olacak.
Kıbrıs’ta baÅŸarısız olan modelleri tekrar tekrar konuÅŸmak erine yeni modelleri tartışmamız gerekiyor. Millet olarak geleceÄŸimizi Avrupa ile birlikte tasavvur ediyoruz.
Fransa ile iliÅŸkileri yeniden ele alarak gerilim hattından kurtarmak istiyoruz. İki taraf tarafından atılan adımları memnuniyetle takip ediyoruz. 1000 yıldır ortak coÄŸrafyayı paylaşıyoruz. Türk tarihini Avrupa’sız okumak nasıl mümkün deÄŸilse, Avrupa tarihini de Türkiye’siz anlamak mümkün deÄŸildir.
Yaklaşık 60 yıldır birliÄŸe tam üyelik mücadelesi veriyoruz. Onca çifte standart ve haksızlığa raÄŸmen, tam üyelikten hiçbir zaman vazgeçmedik. 2002 yılında göreve ilk geldiÄŸimizde Kopenhag kriterlerine gerekirse Ankara kriterleri der yolumuza devam ederiz demiÅŸtim. Tarihi nitelikte adımlar attık. Anayasamızın 3’te 2’sini deÄŸiÅŸtirerek, darbe döneminin izlerini büyük ölçüde ortadan kaldırdık.

15 Temmuz gecesi kimi Avrupa liderleri darbeye çanak tutan bir tavır sergilemiÅŸtir. Türkiye 15 Temmuz’da Avrupa’dan beklediÄŸi desteÄŸi göremedi.
Brexit ile artan belirsizlik ancak Türkiye’nin birliÄŸe alınmasıyla giderilecektir.
Türkiye, AB ailesinde hak ettiği yeri almalı.
Türkiye yük olan değil, yük alan bir ülke. Bunu göreceksiniz.
Sadece Suriye kökenli 4 milyon kişiyi misafir ediyoruz. Sınırlarımız dışındaki 5 milyon kişiye düzenli yardım yapıyoruz.
DEAÅž ile mücadele deniyor. Soruyorum Türkiye’den baÅŸka onurlu ÅŸahsiyetli bir mücadele veren var mı Avrupa ülkelerinde? Gözlerinin yaşına bakmayız. Bu onurlu mücadeleyi veren Türkiye’dir, biz. Açık konuÅŸuyorum. Dost acı söyler gerçeÄŸi söyler.Â
DaÄŸlık KarabaÄŸ’da 30 yılda Minsk üçlüsünün baÅŸaramadığı verdiÄŸimiz destekle 44 günde baÅŸarıldı.
Michen ve Leyen’i misafir edeceÄŸiz. DışiÅŸleri Bakanım da 21 Ocak’ta temaslarda bulunacak. Yeni reformların hazırlığı içindeyiz. Son aÅŸamaya gelen çalışmaları yakında kamuoyumuzla paylaÅŸacağız. Reform-eylem grubunu da toplayarak kapsamlı bir deÄŸerlendirme yapacağız. temennim o’dur ki 6 ay gibi bir aralıkla sizlerle de bir araya gelmeyi, önemli görüyorum. Bu toplantıları yapmak suretiyle, çok daha bu münasebetleri güçlendirelim, bu adımları atalım. Sizler de ülkelerinizi enforme edin.
2021-2023 arası AB Ulusal Eylem Planı’nı güncelledik. Bu süreçte sizden gerek Brüksel’e gerek baÅŸkentlerinize yapacağınız yönlendirmelerle Türkiye-AB iliÅŸkilerinde yeni bir sayfanın açılmasına destek vermenizi bekliyoruz.