THY Tekstil İşçileri eyleme çıktı

Tekstil İşçileri TYH Uluslararası Tekstil Pazarlama A.Ş. Fabrikası Önünde Eylemde

Manisa’nın Akhisar ilçesinde faaliyet gösteren TYH Uluslararası Tekstil Pazarlama A.Ş.’de işten çıkarmalara karşı işçiler, bugün fabrika önünde geniş katılımlı bir eylem düzenledi. Eyleme, DİSK’e bağlı Tekstil-İş Sendikası ve birçok siyasi parti temsilcisi de destek verdi.

Yaklaşık 9 aydır fabrikanın örgütlenme faaliyetlerini sürdüren Tekstil-İş Sendikası, işçilerin sendikaya üye olmasının ardından, holdingin bazı fabrikalarını kapatmaya başladığını ve bu süreçte önce 300, ardından 274 işçinin “ekonomik sebepler” gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığını belirtti. İşten çıkarmaların devam etmesiyle birlikte, fabrika yönetimi yaklaşık 9 ayda 700’e yakın işçiyi işten çıkarmış oldu.

İşçilere Destek Veren Siyasi Parti Temsilcileri ile Sendika Üyeleri Eylemdeydi

Bugün düzenlenen eyleme, işçilerin yanı sıra CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ve diğer siyasi parti temsilcileri ile sendika üyeleri de katılarak işçilere destek verdi. Eylemde, işçilerin “Sendikal hakkımız engellenemez” sloganları attığı görüldü.

Eyleme katılan Tekstil-İş Sendikası Genel Başkan Danışmanı Bahadır Derin, işten çıkarılmaya giden süreçte işçilerin yaşadığı zorlukları anlattı. Derin, “taciz” ve “mobbing” iddialarını gündeme getirerek, bu tür uygulamaların işçilerin haklarını ihlal ettiğini ve sendikal faaliyetleri engellemeyi amaçladığını belirtti.

Derin, işçilerin haklarını vermeleri için TYH Uluslararası Tekstil Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Mehmet Kaya’ya seslendi.

Derin: “Buradaki zulüm, başka hiçbir fabrikada yok”

Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkan Danışmanı ve TYH Tekstil örgütlenmesi sorumlusu Bahadır Derin çalışanların üstleri tarafından mesaj yoluyla tacize uğradığı iddialarını dile getirdi ve sendikal örgütlenmenin önüne geçilmeye çalışıldığını ileri sürerek, şunları söyledi:

“Bu süreçte TYH’nin yaklaşık 3 bin çalışanı vardı. Ordu’da, Kırklareli’nde, Lüleburgaz ve Akhisar’da dört tane lokasyonu vardı. Birisini 30 Eylül’de kapattı. 307 kişiyi işten attı. Gerekçesi de ekonomik kriz. Ekonomik kriz diyerek insanlara Ocak ayına kadar 3 bin lira rüşvet vermeye kalktı. İşçilerimiz bunu yemedi. Daha çok sendika üyesi oldular. Bu süreçte, insanları teker teker işten atmaya başladılar. 19 Aralık’tan 7 Ocak’a kadar toplamda 288 işçimiz işsiz kaldı. Bir pantolon, bir tişört fiyatına insanlar burada bir ay boyunca emek mücadelesi veriyorlar. Buradaki zulüm, başka hiçbir fabrikada yok. TYH, Türkiye sorunudur. Bacağı ağrıyan insanlara ‘At bacağının fotoğrafını gönder öyle izin vereyim’ diyenler, burada yöneticilik yapıyorlar. Bunların hesabını mahkemelerde bize ödeyecekler. Bu insanların anayasal hakkını hiçe sayarak yaklaşık olarak 300 kişiyi çimlere su basarak ıslattılar. Zulümlerine bir dakika bile ara vermediler. Şimdi de ustabaşlarından 10-15 tanesini örgütlemişler. Sendikaya karşı harekete geçiriyorlar. Burada bizim insanlarımız ekmek kavgası veriyorlar. Bir kazağı mağazadan 10-15 bin liraya alırken buradaki işçileri düşünün. 3 bin kişilik merdivenaltı fabrikası olmaz. Biz bu mücadeleyi asla bırakmayacağız. DİSK, patronu devirmesini de bilir.

“Bu insanların hakkını vereceksin Mehmet Kaya”

Yaklaşık olarak 4 ay içinde 3 bin kişilik farklı yerleşkeleri olan bu fabrikayı örgütledik. 307 kişiyi işten çıkarıp Keşan’daki fabrikalarını sürece dahil ettiler. Sendikanın hedef sayısını yükseltmiş oldular. Yılmadık. Üye sayımızı Ocak ayında tamamlamak üzereydik. Nasıl oluyor da sendika tam hedefine ulaşırken işçi kıyımı yaşanıyor? Bu devlet bunu neden araştırmıyor? Bizi hiç kimse korkutamaz. Biz paradan da ölümden de çekinmeyiz. TYH işçisinin hakkını ciğerini sökerek alacağız senin Mehmet Kaya. Biz anayasal hakkımızı kullanmak istiyoruz. Bu insanların hakkını vereceksin Mehmet Kaya. Bir kazağı 15 bin liradan satıyorsan bir ay boyunca evine ekmek götürecek insanlara asgari ücret veremezsin. 1 günlük işçiyle 15 senelik işçiye aynı ücreti veriyorsun. Bu mücadeleye yılmadan devam edeceğiz.

“Şimdi kavga zamanı, şimdi hak arama zamanı”

İnsanlar geçinemiyor, ay sonuna getiremiyor. 135 kişi kaldı bitiriyoruz bu işi dedim. İnsanları işten çıkardılar. Telefonlarınıza mesajlar attılar, 17. maddeden diye. Sizler işsizlik ödeneğinden yararlanabilecektiniz. Ama dava edenlerin maddesini değiştirdiler. Böyle bir düzen olur mu. Sendika anayasal hakkını kullanıyor, yetkiye müracaat ediyor, işverenler iptal davası açıyor. Bizim için önemli olan hak mücadelesidir. Hepinizi bir mesajla kapının önüne koydular. Mehmet Kaya seni son kez uyarmış olalım. Gel masaya oturalım, bu insanların hakkını verelim. Bu kadar zulüm artık yeter. Binlerce üyemiz var burada. Bunların hesabını tek tek soracağız. Şimdi kavga zamanı, şimdi hak arama zamanı. Mehmet Kaya’nın zulmünü yıkacağız.

Related Posts

Metan gazından zehirlenerek şehit olan askerler için siyasilerden başsağlığı mesajları

Metan gazından zehirlenerek şehit olan askerler için siyasilerden başsağlığı mesajları

İsim benzerliği başına dert oldu

“Kolpaçino 3. Devre” ve “Ketenpere” gibi yapımlarda rol alan oyuncu Ali Yerlikaya, İçişleri Bakanı ile yaşadığı isim benzerliği nedeniyle zor anlar geçirdiğini anlattı. Yerlikaya, kar tatili için eğlence amacıyla yaptığı paylaşımın ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın basın müşavirinin kendisine ulaştığını belirtti.

Elon Musk parti kurdu

ABD Başkanı Donald Trump ile arası açılan Elon Musk, ABD’deki mevcut siyasi düzene karşı çıkarak “Amerika Partisi”ni kurduğunu açıkladı.

Cübbeli Ahmet’ten olay olacak yangın paylaşımı

Türkiye’nin dört bir yanında çıkan yangınlar ciğerlerimiz olan ormanlarımızı küle çeviriyor. Cübbeli Ahmet hoca lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü’nün 2021 yılında yaptığı yangınlarla ilgili paylaşım sosyal medyada yeniden gündem oldu

Üniversite diplomayı YÖK’ten vekalet onayı olmadan iptal etti

İstanbul Üniversitesi’nin; İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Ahmet Köse’nin istifasının ardından, sürecin vekaleten yürütülmesi için Yüksek Öğretim Kurulu’na (YÖK) yazı yazdığı ancak cevap gelmeden 18 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettiği anlaşıldı.

İran’dan İsrail ekonomisinin kalbine nokta atışı! Minimum harcama maksimum etki

İran, İsrail’in borsa binasını ve kritik altyapılarını hedef alarak ülke ekonomisine darbe vurdu. İsrail’in, özellikle denizcilik sevkıyatları İran füzeleri ile sekteye uğradı. İsrail ekonomosinin savaşı uzun süre kaldıramayacağının farkında olan ABD Başkanı Donald Trump, ateşkesin ardından diplomasi ve ekonomik güç yoluyla İran’ı kontrol altına almayı amaçladı.