Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Japonya’nın, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’nde biriken atık suyun denize tahliyesi planının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu bildirdi.
2011’deki deprem ve tsunami sonrası hasar gören Fukuşima’da Dai-içi santralinde biriken radyoaktif özellikli atık suyun Pasifik Okyanusu’na tahliye planı ülke kamuoyunda gündem oluşturuyor.
Japonya hükümeti, komşu ülkelerin ve yerel balıkçıların, tahliye edilecek atık suyun gıda güvenliği, insan sağlığı ve çevre için risk oluşturabileceğine dair endişelerini hafifletmeyi hedefliyor.
UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi ve heyeti, Tokyo ziyareti kapsamında bir araya geldiği Japonya Başbakanı Kişida Fumio’ya tahliye planına yönelik UAEA’nın nihai raporunu teslim etti.
Daha sonra Ulusal Basın Kulübünde konuşan Grossi, UAEA’nın kapsamlı değerlendirmesini içeren raporun bilimsel ve tarafsızlığının yanı sıra tahliye planının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu söyledi.
Tahliyenin bu yaz başlaması planlanıyor
Santraldeki reaktörleri soğutma işlevi gören saf su içinde oluşan radyoaktif maddeler, Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (ALPS) sayesinde trityum materyali haricinde ayrışıyor.
Plana göre, trityum elementi içeren sıvı sulandırılarak seyreltilecek. Böylelikle tesisi işleten TEPCO, günden güne artış gösteren suyu periyotlar halinde denize boşaltabilecek.
Resmi takvim açıklanmamasına rağmen okyanusa tahliye periyodunun bu yılın yaz aylarında başlatılacağı açıklanmıştı. UAEA raporunun, süreci hızlandırabileceği kaydediliyor.
Tepkiler
Önceki Suga Yoşihide hükümeti, santralde biriken atık suyun denize boşaltılması planını Nisan 2021’de duyurmuştu.
Tokyo hükümetinin tahliye kararına, komşu ülkeler Çin, Güney Kore ve Tayvan tepki gösterirken, kararı, ABD’nin “anlayışla karşıladığını”, UAEA’nın ise desteklediğini ve planının şeffaflığının artırılmasına yönelik işbirliği yapacağını açıklamıştı.
Mart 2011’de 9 büyüklüğündeki deprem ile tsunaminin, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’ndeki reaktörde yol açtığı nükleer erimeler havaya karışmış ve santralin çevresi “tahliye bölgesi” ilan edilmişti.
